Kim Ki Duk, Boğaziçi Film Festivali’nin Onur Konuğu Oldu!

Güney Koreli rejisör Kim Ki Duk, Beynelmilel Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Yüksekokulu iş birliğiyle tertip edilen, “7. Boğaziçi Film Şenliği” kapsamında Masterclass programına katıldı.

Şenliğin gurur davetliyi olan Kim Ki Duk, Şenlik Artistik Direktörü Emrah Kılıç moderatörlüğündeki seansta, şahsi sinema yolculuğu hakkında sohbet etti.

Kim Ki Duk, sinema alanında eğitimi olmadığına vurgu yaparak, “Ben 15 yaşımdan itibaren fabrikalarda emekçilik yaptım. Bu süreç içerisinde, koşulların benim açımdan düzeleceğini umdum hep, bunun için dua ettim. Natürel ki güç bir süreçti. Tamamen beden emekçiliği yaptığım için bu beden emekçiliğinden kurtulmanın yollarını aradım. O yarıyıl fotoğraf yapmak ve resim sürüklemek yapabileceğim şeylerdi. Her zaman daha iyi bir yaşamı hayal ettim.” dedi.

25 senede 25 film

Her zaman yeni şeyler yapmayı sınamaktan bırakmadığını belirten Kim Ki Duk, şunları söyledi:

“Askere gitmek zorunda olmamama karşın 20 yaşımdayken askere gittim ve 5 sene deniz güçlerinde vazife yaptım. O 5 sene çok güç geçti. Sonra donanmadan parçalayıp tekerrür cemiyete karıştım. 2 sene görme manililer için bir STK ’da çalıştım. 30 yaşımdayken, yanıma çok az bir para alarak Fransa ’ya gittim ve Fransa ’da yollarda insanların portrelerini çizerek para kazandım. Oradayken izlediğim ‘Kuzuların Suskunluğu’ ve ‘Köprü Üstü Aşıkları’ filmleri beni çok afallattı ve çok değişik şeyler düşünmeme neden oldu. O andan itibaren senaryo yazmayı düşündüm ve yazmaya başladım. Senaryo yazmayı bildiğimden değil, usuma gelenleri dolaysız yazıya döktüm. Sonraki zamanlarda da usuma gelenleri kağıda dökmeye devam ettim.”

Kim Ki Duk, 25 senelik sinema yaşamında 25 filme imza attığını bildirerek, “Bir film üretme düşüncesi oluştuğunda her film özelinde ayrı bir süreç işliyor. İlkbahar, Yaz, Güz, Kış… ve İlkbahar’ filmini yapma kararı, bir dağın doruğundaki karlara bakarak çıktı. Bu filmimde rastgele bir senaryo yoktu. 5 sayfalık anekdotlar üzerinden filmi oluşturdum. Takımdaki hiçbir dost, bir sonraki sahnenin ne olduğunu öğrenmeden çalıştı. Bir sahneyi sürükledikten sonra öteki sahneyi düşündüğüm sırada dostlarım bekliyordu. Bu gidişat her sahnede yinelendi.” diye konuştu.

Kim Ki Duk, bir film üreticisinin dünya görüşünün, insanlara bakış açısının çok ehemmiyetli olduğunu belirterek, “Film yapmaya başladığımda kendime, yaşanmış bir öyküye film yapmama, yarıyılsal meselelerle ilgili film yapmama ve sırf kendimi tatmin etmek için film yapmama lafı verdim.” söylemesini yaptı.

Katılımcıların suallerini de yanıtlayan Kim Ki Duk, programın sonunda “Arirang” diye adlandırılan Kore millet şarkısını, hem ananesel hali hem de kendisinin tertip ettiği haliyle söyledi.